Öğr.Gör. Ahmet GÜRSOY*
Şebinkarahisar mutlakıyet ve meşrutiyet döneminde okullaşma açısından taşranın önemli yerleşim yerlerinden sayılmıştır. Nitekim bu makalemize konu teşkil eden Şebinkarahisar orta okulunun varlığı, halen Şebinkarahisar Lisesi’nde bulunan demirbaşa kayıtlı 1926 tarihli kadro defteri[1] incelendiğinde de görülecektir ki, dönemin az bulunan saygın öğretmenleri burada görev yapmışlardır. Hiç şüphesiz okullaşma ile modernleşme arasında daima bir ilişki kurulmuştur. Nitekim Şebinkarahisar’da batılı tarz orta okulun bulunması buna en önemli işarettir.
Batılılaşmayla başlayan eğitimde yenileşme çabalarının merkezden çevreye yansıyan örneğini Şebinkarahisar’da da görmek mümkündür.Şebinkarahisar Batılılaşma hareketleri çerçevesinde eğitim hizmetlerinden yararlanmıştır. III.Selim ile başlayan ve daha sonraları II.Mahmut ve Tanzimat hareketleri ile devam eden batılılaşma faaliyetleri,okullarda anlam kazanmıştır.Bir başka ifade ile eğitim sistemi, temel değişim aracı olarak daima fonksiyonel tutulmuştur.[2] Bu açıdan bakıldığında eğitim sisteminin mevcut yönetimler açısından merkezin temel değişim programlarını çevreye taşıyan, taşımakla da kalmayıp bizzat orada yarattığı tesirle, merkezin amacına ulaşmasını sağlayan bir aygıt olduğu söylenebilir.
Meşrutiyet yönetimince 1903’de kurulan Şebinkarahisar Rüştiyesini, Şebinkarahisar orta okulunun temellendirilmesinde bir etken olarak sayabiliriz ama, rüştiyeler, kendi dönemi içinde orta okul mu, yoksa, ilk okul mu olduklarına uzun süre karar verilemeyen okullardandır. Rüştiyelerin konumunun ne olduğuna 1845’te toplanan Muvakkat Maarif Meclisince karar verilmiş, bu karar uyarınca statüsü orta okul olarak kabul edilmiştir.[3] Lakin Şebinkarahisar’da Orta okulun kurulmasında asıl etken, o dönemde, Şebinkarahisar’ın idari form bakımından Liva durumunda bulunmasıdır.[4] Ancak, hiç şüphesiz, Rüştiyenin varlığı daha sonra kurulacak olan Orta okula hem fikri, hem, eğitim yönünden alt yapı oluşturmuştur. Nitekim, halkın isteği üzerine “1910 yılında beş senelik Liva İdadîsi teşkilatı” ile açılmıştır.Orta okul, 1910-1911 ders yılında eski Rüştiye binasında faaliyetine başlamış ancak bir imtihan sırasında bu bina yanınca, boş bir eve taşınarak varlığını sürdürmüştür. Üç yıl sonra 1915 yılında memleket hastane binasına oradan da 1924’de asıl binasına taşınarak faaliyetini devam ettirmiştir[5].
Diğer taraftan, Şebinkarahisar Orta okulunun eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksamasında Birinci Dünya Savaşının çıkması da etkili olmuştur. Orta okulun muallimleri savaşa katıldığından 1916 yılına kadar söz konusu aksama sürmüştür[6]. Aksamanın savaş bağlantılı olarak sürmesi normaldi, zira bölgede Rus işgali başlamış, Trabzon işgal edilerek Ruslar Harşıt Çayı’na kadar gelmişlerdi.[7] Ancak Orta okul binasının yapılıp tamamlandığı 1924 yılında Türkiye, hem Kurtuluş Savaşını kazanmış , hem de Cumhuriyet yönetimini kabul etmişti. Böylece istikrar dönemi ile birlikte Şebinkarahisar Orta okulu da karmaşadan kurtulmuştu.
Öğretmen kadrosunun zaman içinde tamamlanmasıyla birlikte, eğitimin kalitesi artacaktır. Bu sebeple Orta okulun 1926-1930 yılları arasında kadro defterine kayıt edilen öğretmen sayısı önem taşımaktadır.
1. Okulun Branşlara Göre Öğretmen Durumu:
Tablo:1-1926-1930 tarihleri arasında görev yapan öğretmenler ve branşları[8].
Sıra No: |
Öğretmenin Adı |
Branşı |
Vazife Biçimi |
1 |
Mehmet Sefa Bey |
Tarih-Coğrafya |
Müdür |
2 |
Bahattin Bey |
Resim |
Muallim vekili |
3 |
Mürteza Bey |
Terbiye-i Bedeniye |
Muallim |
4 |
Tevfik Bey |
Fransızca |
“ |
5 |
Kazım Bey |
Beden Terbiyesi |
“ |
6 |
Burhaneddin Bey |
Musikî |
Muallim vekili |
7 |
Fevzi Bey |
Beden Terbiye |
Muallim |
8 |
Aliye Hanım |
Dikiş ve boya |
- |
9 |
Bahaeddin Bey |
Resim |
Muallim vekili |
10 |
Halit Bey |
Musikî |
“ |
11 |
Kadri Bey |
Fransızca |
“ |
12 |
Ahmet’ül Hami |
Tabiat |
Muallim |
13 |
Mehmet Emin |
Türkçe |
“ |
14 |
Raif Bey |
Hıfz’ül Sıhhiye |
Doktor |
15 |
Hüseyin Hüsnü Bey |
Riyaziyat |
Müdür Muavini |
Tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, Şebinkarahisar orta okulunun öğretmen kadrosu yeterlidir. Fransızca öğretmeni kadri Bey başta olmak üzere,Musiki öğretmeni Halit Bey, Musiki Öğretmeni Burhaneddin Bey, Resim Öğretmeni Bahaeddin Bey,Muallim vekili olarak derslere girmektedir. Bunun dışında kalan öğretmenler ise muallim(öğretmen) kadrosu ile çalışmaktadır. Hiç şüphesiz derslerin boş geçmemesi ve okumuş elit kadronun varlığı okulun temel başarısını yükseltecektir.
Tarih,coğrafya, resim, müzik, beden eğitimi, Fransızca, tabiat bilgisi,sıhhiye (sağlık) bilgisi, Matematik derslerinin okutulduğu Şebinkarahisar Orta Okulu, kendi binasına taşındıktan sonra öğretmen kadrosu yönünden yeterli durumda sayılır. Çünkü, Cumhuriyetin ilk yıllarında okul sayısına paralel artan öğretmen ihtiyacının karşılanması daima önemli bir problem olarak görülmüştür[9].
Dönemin öğretmen yetiştirme güçlüğü dikkate alındığında ise, Şebinkarahisar orta okulunun taşra şartları içinde iyi bir kadroya sahip olduğu düşünülebilir. Belki bunda Şebinkarahisarlı öğretmenlerin kendi yöresinde çalışma isteklerinin payı da vardır.
Toplam 15 öğretmenin resimleriyle birlikte adının yer aldığı kadro defterinin verilerine göre, branş dersleri içinde resim ve musikî öğretmenleri ötekilerden sayıca fazladır. Bu durum güzel sanat eğitimine devrin verdiği önemi anlatması bakımından dikkate değerdir.
Ayrıca dikiş ve boya öğretmeni Aliye Hanım’ın kadroda bulunması ve kadro defterinde her bir öğretmenin fotoğrafının yapıştırılmış olduğu halde Aliye Hanımın fotoğrafının bulunmaması özel bir önem taşımaktadır. Bu durum, modernleşme çabası içinde, geleneksel değerlerin bir tezahürü gibi düşünülebilir. Bir başka ifade ile, Aliye Hanım, fotoğrafını vermeyerek mahremiyetini ifade etmiş,buna da dönemin idari yapısı müsaade etmiş olabilir*. Bir başka açıdan bakıldığında ise, şöyle bir sonuca varılabilir. Dönemin okul idaresi, Türkiye’nin her yerinde, bayan resminin her yerde ve elde teşhir edilemeyeceğinden hareketle, çalışan bayanlardan fotoğraf istemeyi uygun bulmamış veya gerekli görmüyor olabilir. Her iki durumda da, yönetim açısında eğitim kurumlarında erkek ve bayanların birlikte çalıştıklarına ancak geleneksel değerler ile, batılı değerlerin yererince ayrışmadığına hükmedebiliriz.
2.Kimlik Bilgileri Açısından Öğretmenlerin Durumu
Öte taraftan kadro defterinin muhteviyatını anlamak bakımından öğretmenlerin kimlik bilgilerinde nelere yer verildiği incelenirse, devrin aradığı kimlik anlayışı ön plana çıkar. Bu sebeple aşağıdaki kimlik tablosuna bakmakta yarar vardır:
Tablo:2- Öğretmenlerin kimlik bilgileri
Sıra No |
Adı Soyadı |
Doğduğu Tarih |
Doğduğu Memleket |
Milliyeti |
Din ve Mezhebi |
Baba Adı |
1 |
Mehmet Sefa |
1309 |
Trabzon |
Türk |
İslam- Hanefi |
Naili Bey |
2 |
Bahaeddin Bey |
1305 |
Şebinkarahisar |
Türk |
İslam-Hanefi |
Mustafa Bey |
3 |
Mürteza Bey |
1306 |
Köprülü |
Türk |
“ |
Hüseyin Bey |
4 |
|
|
|
|
|
|
5 |
Tevfik Bey |
1304 |
Yafa |
Arap |
“ |
Abdülvahhap |
6 |
Kazım Bey |
1310 |
Ürgüp |
Türk |
“ |
Yunus Efendi |
7 |
Burhanettin Bey |
1317 |
İstanbul |
Türk |
“ |
Osman Bey |
8 |
Fevzi Bey |
1319 |
Konya |
Türk |
“ |
Mehmet Fevzi |
9 |
Aliye Hanım |
1321-23 |
İstanbul |
Türk |
“ |
Şükrü |
10 |
Bahaeddin Bey |
1305 |
Şebinkarahisar |
Türk |
“ |
Mustafa Bey |
11 |
Halit Bey |
1300 |
İstanbul |
Türk |
“ |
Haydar Bey |
12 |
Kadri Bey |
1276 |
Trablus Şam |
Türk |
“ |
Abdülkadir |
13 |
Ahmet’ül Hami |
1309 |
Şebinkarahisar |
Türk |
“ |
Halil |
14 |
Mehmet Emin |
1309 |
Şebinkarahisar |
Türk |
“ |
Mustafa Ömer Efendi |
15 |
Raif Bey |
1299 |
Samsun |
Türk |
“ |
Hasan Bey |
16 |
Hüseyin Hüsnü Bey |
1312 |
Şebinkarahisar |
Türk |
“ |
Şakir Efendi |
Tablonun incelenmesinden derslere dışardan giren Fransızca öğretmeni Tevfik Bey’in Arap asıllı, gerisinin Türk olduğunu ve Orta okul öğretmenlerinden Bahaeddin Bey, Ahmet’ül Hami Bey, Mehmet Emin Bey ve Hüseyin Hüsnü Bey’in Şebinkarahisarlı olduklarını anlıyoruz. Böylece 5 öğretmen yerli, gerisi il dışından tayin edilmişlerdir.
Memurun kimlik durumu çerçevesinde sosyal durumun gösteren tabloya bakıldığında, öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik durumun bir yüzü görülebilir.
4.Öğretmenlerin Sosyal Durumu:
Çalışma şartları kadar, öğretmenlerin mal varlıkları ile, taşınır taşınmaz mallarının idare tarafından dikkate alınması önem taşır.
Tablo:3- Öğretmenlerin mal varlığı ve ailevi durumu:
Sıra No |
Adı Soyadı |
Evli ise tarihi |
Kaç çocuğu vardır |
Şahsına ait emlakı var mıdır? |
Oturduğu ev kendisinin veya Kira ile midir? |
1 |
Mehmet Sefa Bey |
|
2 erkek |
Yok |
Kira |
2 |
Bahaddin Bey |
Evli-1321 |
3 |
Yok |
Kira |
3 |
Mürteza Bey |
Evli |
1 |
Yok |
Kira |
4 |
Tevfik Bey |
Evli |
2 |
Yok |
Kira |
5 |
Kazım Bey |
Evli |
Yok |
Yok |
Kira |
6 |
Burhaneddin Bey |
1341’de te’hil |
1 Erkek |
Yok |
Kira |
7 |
Fevzi Bey |
Evli-1926 |
Yok |
Yok |
Kira |
8 |
Aliye Hanım |
Bekar |
Yok |
- |
Kira |
9 |
Bahaeddin Bey |
Evli-1331 |
3 |
Yok |
Kira |
10 |
Halit Bey |
- |
2 |
Yok |
Kira |
11 |
Kadri Bey |
Evli-1316 |
2 |
Yok |
Kira |
12 |
Ahmet’ül Hami Bey |
1334’de tah sil etmiştir |
3 |
Yok |
Kira |
13 |
Mehmet Emin B. |
Evli-1930 |
Yok |
Yok |
Kira |
14 |
Raif Bey |
Evli |
2 Kız |
Vardır |
Kira |
15 |
Hüseyin Hüsnü Bey |
1332’de tahsil etmiş |
3 |
Kardeşi ile ortak bahçe |
Kira |
16 |
|
|
|
|
|
Bu tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, devlet memuru olarak çalışan tüm öğretmenlerin hemen tamamına yakınının tapulu arazisi bulunmamaktadır. Sadece maaşla geçinmek durumunda kalan öğretmenlerin hepsi kirada oturmaktadır. Burada dikkatimizi çeken bir diğer husus da şudur: Evli öğretmenlerin çocuk sayıları. Bu durum, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk toplumunda çekirdek aile yapısının gelir düzeyi ile çocuk sahibi olma ilişkisini ortaya koymakta, buna göre çalışan iş görenlerin, çocuk sayıları devrin içinde bulunduğu şartlara göre oldukça düşük görülmektedir.
Böylece, dönemin öğretmenlerinin çekirdek aile yapısını teşkil ettiklerini, gelir düzeylerinin maaşa dayalı olduğunu ve merkezi yönetimin devlet memurunun menkul, gayrimenkul ne varsa mal varlığı ile ilgili bilgileri kayıt altına alarak sakladığını söyleyebiliriz.[10]
5-Özlük Durumu ve Maaşı:
Öğretmenlerin özlük durumları çalıştıkları kurumundaki görevlerine göre değişmektedir. Ülkenin mali gidişatıyla paralellik gösteren maaş artışına, ayrıca, her yıl yapılan iyileştirme çabaları da etki etmektedir.Muallim yardımcısı ile, muallimin ve idareci olanın maaşı farklı olmaktadır. Hem idareci ve hem de öğretmenlik yapanlar daha fazla ücret almaktadır.[11]
Tablo:4- Muallimlerin hizmet tablosu.
Sıra
No |
Adı Unvanı |
Vazifesi |
Maaşı |
Başlama tarihi |
Ayrılma tarihi |
Ayrılma sebebi |
Çalışma Süresi |
1 |
Mehmet Safa |
Müdür |
3000/4000 |
27 Eylül 1927 |
- |
- |
- |
2 |
Bahaddin Bey |
Öğretmen |
875 |
1 Mart 1927 |
1 Temmuz 1928 |
Nahiye Müdürü |
1 yıl 3 ay |
3 |
Mürteza Bey |
Öğretmen |
500 |
1 Eylül 1328 |
31 temmuz 11329 |
_ |
11 ay |
4 |
Tevfik Bey |
Öğretmen |
3300 |
14 Eylül 1928 |
- |
- |
- |
5 |
Kazım Bey |
Öğretmen |
566 |
16 Eylül 1928 |
25 mayıs 1929 |
- |
9 ay 9 gün |
6 |
Burhanettin |
Vekil Öğretmen |
750 |
17. Teşrinievvel 1927 |
- |
- |
- |
7 |
Fevzi bey |
Vekil Öğretmen |
1500 |
8.12.1928 |
- |
- |
- |
8 |
Aliye Hanım |
- |
- |
- |
- |
- |
- |
9 |
Bahaeddin Bey |
Vekil Öğretmen |
875 |
1 Mart 327 |
1 Mart 1930 |
Nahiye Müdürü |
- |
10 |
Halit Bey |
Vekil Öğretmen |
570 |
4 mart 1926 |
1 temmuz 1927 |
- |
- |
11 |
Kadri Bey |
Vekil öğretmen |
1250 |
1 Temmuz 1927 |
1 Temmuz 1928 |
Vekaletin sona ermesi |
1 yıl |
12 |
Ahmet’ül Hami |
Öğretmen |
800/3500 |
19 Eylül 1339 |
- |
- |
- |
13 |
Mehmet Emin |
Öğretmen |
400/3400 |
10 K.Evvel 1328 |
_ |
- |
- |
14 |
Raif Bey |
Doktor |
2000 |
21 eylül 1341 |
3 K.evvel 1928 |
İstifa |
- |
15 |
Hüseyin Hüsnü |
Öğretmen ve Müdür muavini |
2000/4000 |
9 eylül 1341 |
_ |
- |
- |
Bu tablonun incelenmesinden anlaşılacağı gibi, Tarih öğretmen Mehmet Sefa Bey okul müdürü,Şebinkarahisarlı Hüseyin Hüsnü Bey ise Müdür muavinidir. Tabloda her ikisinin maaş miktarı bu sebeple farklıdır. Ayrıca kimi öğretmenlerin vekil olmaları hasebiyle ancak bir yıl görev yapabildiklerini, Her iki Bahaeddin Bey’in ise, nahiye müdürü olarak atandıklarından okuldaki görevinden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Nahiye müdürü olan Baheddin Beylerin her ikisinin de Şebinkarahisarlı olması ayrıca dikkate mucip gelişmelerdendir.
Sonuç olarak 1926-1930 yılları arasında Şebinkarahisar Orta Okulunun durumu incelendiğinde, bu beldede geçimi sağlam olan bir eğitim geleneğinin ve okur-yazar elit grubun daima var olduğunu söyleyebiliriz. Orta okulun sonraları lisenin gelmesine büyük katkısı olduğu da gelişmelerden anlaşılmaktadır.
|